Sağlık Nedir
Dünya üzerindeki her canlının belli yaşam döngüleri vardır. İnsanların yaşamı anne rahminde başlayarak ölüme kadar sürmektedir. Büyüme, gelişme, yaşlanma ve ölüm döngüsü her canlı için devam eder.
İnsanlar yaşamları boyunca belli özelliklerde var olurlar ve vücudumuz insanın en güvenli şekilde kendini korumasına kodlanmıştır fakat sosyal bir varlık olan insan hayatında belli dönemlerde kaygı ve stresin arttığı, psikolojik olarak yıpranmış hissedildiği, vücudunda bu durumdan olan şikayetini tepkilerle gösterdiği dönemler olmaktadır. Normal şartlarda sağlıkla başlayan insan hayatı bu dönemlerde hastalıklarla karşılaşmaktadır.
• Sağlık Nedir?
1. Sağlık kişilerin beklentilerini optimal düzeyde karşılayabildiği durum olarak tanımlanabilmektedir. Bu beklentilerin karşılanabilmesi için kişilerin biyolojik, fizyolojik, ruhsal yönden en iyi durumda olması gerekmektedir.
2. Biyolojik açıdan sağlık, insan vücudunun yapı taşı olan hücrelerinin iyi halde olması durumudur. Yapısında bulunan elemanların birbiriyle ve diğer hücrelerle uyum içinde çalışması biyolojik sağlık açısından önemlidir.
3. Fizyolojik olarak sağlık; organların tam bir iyilik halinde olmasıdır. Hastalık durumunda görülen belirti ve bulgular fizyolojik sağlık ile ilişkilidir. Ruhsal yönden sağlık; beklenmedik olaylar karşısında duygularla verilen tepkilerin çevreyle olan adaptasyonudur.
Bu tanımlar kapsamında Dünya Sağlık Örgütü’ne göre sağlık bireyin biyolojik, psikolojik, fizyolojik yönden tam bir iyilik halinde bulunması durumudur.
Hastalık Nedir?
Bireyin tüm faktörler açısından tam iyilik halinde bulunması olarak tanımlanan sağlığın aksine hastalık; zihinsel veya fizyolojik olarak rahatsızlığa yol açan, bireyin günlük hayatını devam ettirmede zorluk yaratan, vücudun organlarının fonksiyonlarını kaybetmesi veya bozulması sonucu belirli belirtilerle kendini belli eden sağlık durumunun kötüye gitmesi olarak tanımlanır.
İnsan vücudu beynin, hormonların ve duyguların kontrolü altındadır ve insan beyni günlük hayatı minimum hasarla kurtarmak ister fakat yaşantımızda kontrolümüz altında olmayan duygular yaşamaktayız.
Tehlike halinde bulunduğunu hisseden beyin sinir sistemini uyararak kaçma eğilimi gösterir ve bunun içinde hormonları devreye sokar. Tehlikenin geçtiği durumda tekrar hormon salınımını uyaran beyin vücudu rahatlama haline sokar.
Vücuttaki bu dengenin sürekli olarak sağlanması gerekmekte ve hormonların kanda sürekli belirli seviyelerde olması gerekir. Bu değerlerde artış veya azalma ile hastalık oluşmasında rol oynayan etmenlerden biri olduğu unutulmamalıdır.

ABD’de yaklaşık 9,4 milyon vakanın görüldüğü bugünlerde bilim adamları; aşı ve ilaç geliştirmek için sürekli olarak çalışıyor. Böylelikle pandeminin yavaşlatılması ve daha az zarar görülmesi hedefleniyor. 22 Ekim tarihinde FDA, Vekkury adında Covid19 için üretilmiş ilacı onayladı. Bu ilaç 12 yaş üstündeki çocuklarda ve yetişkinlerde kullanılmak üzere üretildi. FDA, üstelik daha birçok tedavi yöntemi için de onay verdi. Bunların arasında plazma terapisi, sakinleştirici ilaçlar, gibi ilaçlar da bulunuyor.

Henüz hiçbir aşının Covid19 virüsüne karşı tam olarak koruma sağlayıp sağlamadığı bilinmiyor. Öte yandan bazı aşılar, ABD’de tam onay veya acil durum onayı aldı. Önümüzdeki aylarda klinik deneylerin gidişatına bağlı olarak yeni tedavi yöntemleri de duyabiliriz. Uzmanlara göre Covid19 aşısı, 2021 yaz aylarında oldukça yaygınlaşabilir. Öte yandan belli başlı risk grupları bu aşılara daha erken erişim fırsatı bulabilir.

Aşı Geliştirme Süreci

Aşılar, insanları olası virüslerden koruma amacıyla geliştirilen bir çeşit ilaçlardır. Bir aşı, vücudun bağışıklık sistemini virüs karşısında eğitmeyi amaçlar. Böylelikle vücut, virüsle karşılaştığında nasıl mücadele edeceğini de bilir. Aşılar, enfeksiyonları tetikleyebilecekleri gibi ciddi hastalıklara da neden olmazlar. Öte yandan aşılar, kişiler arasındaki bulaşıcılığında azalmasında önemli rol oynar. Bu durum sürü bağışıklığı veya toplumsal bağışıklık olarak da bilinir.

Birçok aşı geliştirme sürecinde olsa da bu aşıların hiçbirinin işe yarayacağına dair bir garanti yoktur. Bir yandan aşının güvenli olmasını sağlamak durumundasınız ve diğer yandan da bağışıklık sisteminin buna olumlu tepki vermesi de gerekir. Tıpkı ilaçlar gibi aşılar da klinik deney aşamalarından geçmek durumundadır. Bu durum, pandemi gibi durumlarda daha da önemlidir. Yaklaşık 6 adet aşı, Rusya’da ve Çin’de sınırlı veya erken onay almıştır. Bu aşılara 3. Klinik aşamadan önce onay verilmiştir ve bu durum güvenlik konusunda soru işaretlerine neden olmuştur.

Aşı Zaman Çizelgesi

Aşı çalışmaları, virüsün mutasyon geçirmesinden sonra farklı bir yol izlemeye başladı. Aşı çalışmaları normalde yıllar alan bir süreçken bilim adamları önümüzdeki yıl veya hiç değilse önümüzdeki aylarda bir çözüm ile gelmeyi planlıyor. Araştırma süreçleri, teknolojik ilerlemeler sayesinde daha hızlı bir şekilde ilerleyebiliyor. Bilim adamları, aşının 2021 yazında yaygın olacağını belirtiyor fakat risk gruplarının aşıya daha erken ulaşabileceğini söylemek de fayda var.

Bazı bilim adamları, kişilerin aşı olup virüsle kasıtlı temas ettirmelerini denemenin faydalı olacağına inanıyor. Bu deney türünde kişilere potansiyel bir aşı veriliyor ve virüsle karşılaşınca ne gibi bir tepki vereceğini görmek istiyor. Henüz böyle bir çalışma için yapılan bir plan bulunmuyor fakat ABD’de bu tarz bir çalışma için en azından 38 bin kişi gönüllü oldu bile.

Covid19 Aşıları

Moderna tarafından üretilen aşı, gerçekten umut verici sonuçlar vaat ediyor. Kasım ayı ortasında Moderna, aşıda yüzde 94’lük bir etkinlik oranı olduğunu açıkladı. Öte yandan birçok uzmana göre bu aşı için daha çok test ve deney yapılması gerekiyor. FDA, Moderna aşısı için 18 Aralık’ta acil durum onayı verdi ve üç gün sonra firma aşının ilgili yerlere nakliyesini sağlamaya başladı.  Pfizer ve Biontech’in ortaklaşa ürettiği aşı ise 11 Aralık günü FDA’den acil durum onayı aldı.

Tıpkı Moderna gibi bu aşıda da yüzde 94’lük bir etkinlik oranı görüldüğü belirtildi. Şubat ayında İsrail’de yapılan bir araştırma Pfizer aşısını olan kişilerde görülen semptomların yüzde 95’e kadar düşüş gösterdiği belirtildi.

Kendinizi fazla yemekten alıkoymak için buzdolabına ideal vücudunuzdan bir fotoğraf koyduğunuz dönem oldu mu hiç? Motivasyonunuzda bir desteğe mi ihtiyacınız var? Aşağıda, kilo vermenin vücudunuzu, sağlığınızı ve psikolojinizi etkileyeceği ipuçlarına göz atmanızda fayda var!

  1. Daha iyi uyku

Çalışmalar, obez yetişkinlerde kilo kaybının uyku kalitesinin artmasına yardımcı olduğunu göstermiştir. Fazla kiloları atmak, horlamayı ve uyku apnesi semptomlarını azaltmaya da yardımcı olabilir, böylece daha iyi ve daha uzun süre uyur ve daha tazelenmiş hissederek uyanırsınız.

  1. Daha iyi seks

Kilo vermek hormonlarınızı dengeler ve hem cinsel dürtülerinizi hem de dayanıklılığınızı artırır. Ayrıca, yatak odasındaki deneyiminizi önemli ölçüde etkileyebilecek daha fazla vücut güveni sağlar.

  1. Depresyonla mücadele

Fazla kilo vermenin başarısı, stres seviyenizi düşürme faydasına sahip olabilir. Sağlıklı beslenme, dengeli hormonlar ve egzersizden salınan endorfinlerin tümü sizi çok daha mutlu eder.

  1. Hafızanızın güçlenmesine yardımcı olur

Obezitenin uzun zamandır hafıza kaybı riskini artırdığı biliniyor ve bazı araştırmalar kilo vermenin obezite ile ilişkili hafıza bozukluğunu gerçekten tersine çevirebileceğini buldu. Artan hafıza ile bile, araştırmacılar beyin aktivitesinin azaldığını fark ettiler ve kilo vermenin beynin bazı bölgelerinde işleyiş verimliliğini artırmaya yardımcı olduğuna inanmalarına yol açtı.

  1. Tasarruf yapmanıza destek olur

Çoğu insan için sağlıklı yemeyi öğrenmek evde başlar. Yemeğinizi kendiniz yaptığınızda içerisinde ne olduğunu bilmek daha kolaydır. Bu genellikle dışarıdan sipariş vermek veya dışarıda yemek yemek yerine marketten yemek malzemeleri satın almak anlamına gelir. Bahşişlere, içeceklere ve teslimat ücretlerine harcanmayan tüm parayı topladığınızda bu size tasarruf olarak dönecektir!

kilo vermek

kilo vermek

  1. İmmün sisteminizi güçlendirin

Önemli miktarda kilo vermiş olanlar, bunu yapmanın daha iyi yemekten daha fazlası olduğunu anlarlar. Yaşam tarzınızda önemli değişiklikler yapmakla ilgilidir. Bu değişiklikler (daha fazla uyku, daha sağlıklı yemek, düzenli egzersiz) bağışıklık sisteminizi güçlendirir.

  1. Zamanla her şey daha kolay olacak

Yaşam tarzı değişikliklerini ilk yaptığınızda, eski alışkanlıklarınıza geri dönmemek zor olabilir. Ancak buna sadık kalırsanız, onları yeni alışkanlıklarla değiştirebilir ve eskileri daha az çekici ve tehlikeli hale getirebilirsiniz. Aynı şey yemek için de geçerlidir. Vücudunuz sağlıklı atıştırmalıklara alıştığında, sağlıksız atıştırmalıkları nadiren özlediğinizi göreceksiniz.

  1. Genel sağlığınıza olan faydaları

Vücut ağırlığının yüzde 5 ila 10’unu kaybetmek kötü kolesterolünüzü ve kan basıncınızı düşürebilir, diyabet riskinizi azaltabilir ve hem iltihabı hem de kalp krizi ve felç riskinizi azaltabilir.

  1. Daha fazla özgüven

Sadece birkaç kilo bile vermek, kendiniz hakkında daha iyi hissetmenize yardımcı olabilir. Kendiniz hakkında daha iyi hissettiğinizde, başkaları da bunu görür. Başarılı kilo kaybından sonra gelen güven artışı, çekiciliğinizi de artırır.

İnsanların hayatlarında önde gelen bazı unsurlar bulunur. Bu unsurlar sağlık, beslenme, eğitim, uyku düzeni gibi unsurlardır. Bu saydıklarımızın sayısını daha da çoğaltabilmemiz mümkün olmaktadır. Aynı zamanda bu unsurların hepsi birbiri ile iç içe geçmişlerdir. Sağlık için beslenmenin, iyi bir eğitim için sağlığın, verimli bir uyku için hem beslenmenin hem sağlığın etkisi vardır. Hayat içerisinde hepsi birbirini etkiler. Uyku düzeni de bu anlamda önemli bir yer tutmaktadır. Kişinin gününün verimli bir şekilde geçmesi için kaliteli bir uyku uyuması gerekir. Kaliteli uyku uyumanın birçok yolu bulunmaktadır.

Verimli Uykunun Beslenmeyle İlgisi

Verimli bir uykunun başında sağlıklı ve dengeli bir beslenme düzeni gelmektedir. Kişinin gece hazmedebileceği yiyecekler tüketmesi rahat bir uyku geçirmesi önemli bir unsurdur. Yatmadan bir saat önce uyku kaçıran çay, kahve gibi içeceklerin tüketilmemesi önem arz eder.

kilo vermenin faydaları nelerdir

kilo vermenin faydaları nelerdir

Aynı zamanda hazmetmesi zor olan ağır yağ bulunan yiyecekler, abur cubur denilen sağlıksız atıştırmalıklar tüketilmemelidir. Uykudan bir saat önce çay ve kahvenin içilmemesinin yanında aşırı şekilde yemek de yenmemesi gerekir. Bunların yerine süt tüketmek, normal süt yanı sıra ballı süt tüketmek de insanların kolay bir şekilde uykuya dalmasını sağlayan bir diğer unsur olmaktadır.

Rahat Uykuyu Etkileyen Diğer Unsurlar

Rahat bir uyku için beslenme büyük bir önem arz etmektedir. Dengeli ve düzenli bir beslenmenin yanında yapılacak başka faaliyetlerde bulunur. Bunların başında yatmadan önce kitap okumak ve meditasyon gelir. Yatmadan yarım saat önce okunan kitap kişinin uykuya dalmasını kolaylaştıran bir yöntemdir. Aynı zamanda gece boyu uykunun rahat bir zihin ile gerçekleşmesini sağlar. Meditasyon da uyku öncesi yapılacak olan önemli yöntemlerden birisidir.

Özellikle de uyku için hazırlanmış olan meditasyon videoları rahat bir uyku için çok daha faydalı olmaktadır. Aynı kitap okumak gibi meditasyonda insan zihnini boşaltarak, berrak bir hale getirir. Bu sayede kişi hayatın karmaşasından, zihninin fazla olan yüklerinden gece boyu kurtularak verimli bir uyku geçirir. Bu verimli uyku sayesinde de diğer güne ruhen iyi bir şekilde başlamış olur.